Ana Sayfa

berlinturkbanner

berlinturkbanner

Sabriye Güler

Sabriye Güler  |  BERLIN

YAZARIN TÜM YAZILARI

"İkram Bilmez, Kural Bilmez, Doymak Bilmez…"

Her Gaziantepli bayan gibi mutfak bizim olmazsa olmazımız... Yemeklerde, tatlılarda kıvam çok önemli, kıvamı tutturamayan, yemeği ve tatlısı ne kadar iyi malzeme ile yapılırsa yapılsın, yemek hem tat olarak hem de kıvam olarak sınıfta kalır.

 

            Aslında hayatın anlamı da kıvam değil midir? Yaşamın püf noktasıdır kıvam, siyasette, okulda, hastanede, markette, dış ilişkilerde, insan ilişkilerinde, hemen her şeyin püf noktası kıvamını tutturmak tır. Kıvamı olmayanın, hiçbir şeyi olmaz… Dumanı olur!

 

              Bu aralar kıvamla aramız iyi değil, gerçekten hiçbir şeyin kıvamını tam tutturamıyoruz. Aslında belki de kıvamın tutmaması gerekiyor. Yeni aslında eski yemek menüsü BOP böyle istiyor. Kıvam tutunca yemek güzel olur afiyetle yersin, ağız tadı ile olur biter. Demek ki kıvamın tutmaması gerekiyor.

 

            Kıvamın tutmaması için karışıklık gerekiyor. Tarım mesela, köylü üretirse güzel güzel, aracısız satar bir de üstüne kar eklerse, kim mutlu olur, köylünün ürettiğini ucuza tüketen sen, onun ürettiği ile namerde muhtaç olmayan köylü, kızına çeyiz yapar, oğluna iş kurar, çocuğunu rahatça okutur. Devletine katkı sağlar. Bilmem ne ülkesinden, ülkesi pancar ithal etmez, mercimek etmez, buğday etmez bu kadar basit... Kendi yerel ata tohumunu ekmenin suç olduğu başka bir ülke duydunuz mu hiç? Biz duyduk, Türk milleti olarak, anlamadığımız bu saçmalığın nedenini çözemedik bir türlü, yaaaa bu neyin g...t korkusu, bu kimin planı, ülkesine ihanet etmenin korkunç yüzü ile karşılaşıp duruyoruz. Kafayı yedirtirler adama, düşün düşün boktur işin hesabına dönersiniz.

 

         Ülke yönetmenin de kıvamı var. Her şeyin olduğu gibi... Bozulmuş durumda şimdi kıvamlar, rant, soygun, hukuksuzluk, adam kayırmacılık, ayakların baş, başların ayak olması, boş tenekelerin ortada cirit attığı, ahkam kestikleri bir düzen.

 

        Sadece tarıma bir bakış değil, güvenlik böyle, eğitim arapsaçı, sağlık karmakarışık, ortadoğu'nun sığınmacı çöplüğüne döndü güzel yurdum, olsun Avrupalı rahat ediyor yaaaa... 

 

        Ülkenin kıvamını bozan şeylerin başında açgözlülük geliyor. Doyamamak, daha çok daha çok istemek. Neyin açlığı ise bu kıvamın içine ediyor. Evet doğrudur, açgözlülük ahlaken bir kötülük değildir. Onun kuralı katlan ve tahammül et, edersen sorun olmaz.

         Açgözlülük bütün kötülüklerin anasıdır. Ondan güzel örnek bulamazsınız, eşelediğinizde karşınıza açgözlülük çıkar.

 

        O yani açgözlülük, zevklerin cezbedici yanları tarafından ayartılır; içinde bulunduğu anın etkisine teslim olmuştur ve neticelerini düşünme zahmetine girmeden hareket eder. Öte yandan, eğer o, yaş veya bedensel zayıflık yüzünden hiçbir zaman terk edemediği kusurların onu terk etmesi ve fiziksel zevkler için takati kalmaması nedeniyle bu noktaya ulaşmış ve bu yüzden açgözlülüğe sarılıyorsa o zaman zihinsel arzunun tutkusu ile maddi arzunun yerini almış demektir.

 

Yoksul insan çok şey ister, açgözlü insan ise her şeyi almak ister. Galiba kıvam bozucu, ahenk bozucu, istikrar bozucu şeylerin altında açgözlülük geliyor. Doymak bilmiyor çünkü açgözlü, asla doymuyor.

 

Ne demiş Şeyh Edebali; Aç gözlü ile dost olma, ikram bilmez, kural bilmez, doymak bilmez; üzülürsün...

 

Ülke olarak topyekün üzülüyoruz! Allah ayarımızı, kıvamımızı bozmasın...