Ana Sayfa

berlinturkbanner

berlinturkbanner

SEMİR BOLAT

SEMİR BOLAT  |  BERLIN

semir_bolat@hotmail.com

YAZARIN TÜM YAZILARI

MİLLET İTTİFAKI, HALKIN DESTEĞİ, CUMHURUN SEÇİMİ: CUMHUR(UN)BAŞKANI: KILIÇDAROĞLU

 

Önce bizi rahatsız eden sistemin şu ana kadar çektirdiklerini şimdilik bir tarafa bırakalım.

Bu ucube sistemden kurtulmak için neler oldu.

  1. KENDİ YAPISINDA

Önce kafasında olayı çözümleyen binlerce liderden birinin fark yaratması lazım.

Sonra Bu fark yaratan liderin düşüncesini en çok güvendiği kişilere aktarması lazım.

Böylece bu düşüncelerin tartışılması ile ona sıcak bakanların; soruları, cevapları, katkıları, toplantılar, tartışmalar, oluşumları, taraftarları, gurupları, derken; fikirlerin kaynağından başlayarak, bir akarsuyunun mecra bulması ile hedefine doğru ilerlemesi başlamış olur. Hz Muhammet Mekke’den Medine’ye, Fidel Castro’nun Meksika’dan Che Guevara ile birlikte Granma teknesiyle Oreinte Bölgesinde Las Coloradas’a geçmesi. Mustafa Kemal’in Bandırma Vapuruyla, İstanbul’dan Samsuna, çıkması. Vs. Vb

Ama bunun karşı tarafında yer alanlarda aynı şiddetle soğuk bakan karşı soru soran karalayan gammazlayan hizip yaratan zayıf düşürün alay eden ve saçma bulanların tepkileri saldırıları ve zayıflatan tavırları ile suyun akmasına engel olan setler gibi engel olurlar saldırırlar düşmanca tavırlarla hasım olurlar.

 

 

Üstelik aynı yapı içinde birbirlerini tamamlayan unsurlar gibi görünürler. Zıtların birliği ve savaşımı sonucu biri doğruluğu dolayısıyla kararlığı ve bunların doğal olan cesareti neticesinde öne fırlayacak kabul görecek ve gerçek adına temsilci olacaktır.

  1. DIŞ YAPIDA

Kendi yapısında doğrularla deneyim kazanan, güçlü bir bağışıklık, antrenmanlı bünye, yayılması, doğanın gelişimine uygun olanlar doğal kanunlara bağlı ve gerçeğin gücüyle taraftar bulur gelişir yayılır ve güçlenir. Bu artık alternatif bir oluşum ve kabul gören fikirlerin doğruları olarak yayılmaya hazır hale gelmiştir. Bu durumdan sonra eski yapı içinde olanların fark edemedikleri ama rahatsız oldukları her şey bir cerahatten sıyrılmaya çalışan bünyelerin varlığına doğru yönelirler.

Aynı yaşamın içinde olanların da rahatsızlıklarını onlar daha bağımlı oldukları bünyelerinde olan beraberliklerden silkinirken çare arayanlardı.  Onlar farklı bir güce ve yapıya sahip olmanın sağladığı katkılarla herkese zarar veren bu ortamın yaratıcılarının içinde olmanın zamanla kendilerine de en çok zarar vereceğini görmeye başlayınca her şey değişmişti.  Karşı durmanın önemini çektiklerinden anlamanın verdiği geçmişleri sebebiyle daha iyi yapıların ne olacağını artık araştırmak ve çıkış yolu bulmak zorundalardı

SİSTEMİN TIKANMASI VE YÖNETEMEMENİN SONUÇLARI

Mevcut olan idarenin uygulamaları ile çıkmaza girmesi demokratik bir ülkede yapılacak bir seçim ve bu seçimin sonuçları ile verilen hesaplar neticesinde yeni kurulan iktidarın kaybeden iktidarın yanlışlıklarından başlayarak yapacağı uygulamalarla yola devam etmesi yeterlidir. Kurum ve kuruluşlar zaten bunlar için vardır. Uzman bürokratlar bu sistemin en iyi çalışanları olmanın verdiği liyakatle halkın yaşama sıkıntısını yeni dönemle birlikte aşarlar.

Ama demokratik olmayan yönetimlerde ‘Yasama- Yürütme ve Yargı’ erklerini ortadan kaldırarak kendine bağımlı hale getirmesinden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmazdı, düzenli toplum adına çalışan bir toplumsal yapıdan bahsedilmezdi. Böyle bir sistem oluşmuşsa buna çağdaş demokratik insan haklarına dayalı laik ve hukuk devleti de denemezdi.

 

 

Nitekim ülkemiz bu duruma çeşitli aşamalardan geçerek tek adam rejimine dayalı başkanlık sistemi adı verilen ‘Yasama- Yürütme ve Yargı’nın tek elden yönetildiği bir devlet biçimine evirildi. Buna da tek adama bağlı başkanlık sistemi adı verildi.

Ancak Anayasa kurum ve kuralarıyla birlikte yapılan seçimler ve alınan kararlar bile bu uygulamaların delinmesine ve giderek otokrattık padişah, kral, reis, Şeyh vb. ismine ne denilecekse rejimine dönüşmesi mevcut olan yönetimin artık ülkeyi idare edemeyecek duruma gelmesine neden oldu.

Bütün bu gelişmelere bağlı sonuçları kabul etmeyen saray yönetimine anlatacak oluşum işte yukarıda anlattığım gibi bir yol izledi.

Şimdi artık bu yolu isimlendirip, şekillendirip günümüzde ki son halini ele alalım

CUMHUR İTTİFAKI

Muhalif olan MHP, devleti koruma adı altında, bir türlü fark edemediği, uluslararası sermayenin dayatmaları ve Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme oyunlarına zemin hazırladı. Sınırları tehdit eden, politikaları ve AKP yönetiminin uygulamaları ve güney sınırlarımızın FETÖ ile birlikte neden olduğu sonuçlarının antidemokratik bir idareye dönüşerek kime yarar sağlayacağını önceden AKP Hükümetine karşı çıkarken daha sonra garip bir sebepten AKP hükümetine kayıtsız şartsız destek vermesi kendi partisinde de rahatsızlıklar yarattı. Yine bunları uzun uzun anlatacak değilim. Bu rahatsızlık sonucunda Laik demokratik parlamenter sistemi savunan ve Mustafa Kemal’in değerlerine inananların başlattığı hareket oradan ayrılarak meclise girinceye kadar neler yaşadıklarını şimdilik anlatmayalım. Ama bunları İYİ Parti’nin kurulmasını merak edenlerin araştırması ve öğrenmesi çok yararlı olur.

İşte AKP ile MHP bir taraftan Deniz Baykal’dan sonra CHP de oluşan yönetimin politikaları ve İYİ Partinin rahatsızlıklarından doğan öfke ve haklı taleplerin gelişmesi üzerine Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhur ittifakını kurarak ülkeyi birlikte yönetmeye başladılar.

MİLLET İTTİFAKI

Kemal KILIÇDAROĞLU mevcut olan yönetimin aslında iktidara gelmesine yol açanların aynı zamanda ondan kurtulmak için de bir araya gelmesi ve sebep oldukları ucube rejime karşı yine ağır bedeler ödedikten sonra demokratik yollarla göndermenin yolarını bulması gerektiğini anlatır.

Ama bu yıllarca hiç iktidara talip olmayan ve muhalefetle zaman geçiren hiziplerin boy atığı bir parti olan CHP de hemen mümkün olmayacağını yaşadıklarından ve hazırlıksız yakalandığı zorunlu görevlerden anlamıştır.

Yine Çok uzun dolambaçlı inişli çıkışlı bir yoldan ve her boyut yön ve eksenden meydana gelen fırtınanın adeta ardından kıt kanat afet sonrası elde ki mevcutla yola çıkmaya çalışan bir kervana benziyordu. Hikâyeyi uzun uzun anlatmamak için benzetmelerle hayal etmenizi sağlamak için böyle bir yöntem izliyorum. Yoksa inanın gerçekleri olduğu gibi anlatsak yıllarca anlatarak ve milyonlarca sayfa yazarak karşılaşılan sorunları bitirmek mümkün olmayacaktır.

Kurulan Cumhur İttifakının her türlü devlet gücüne ve maddi imkânlarına rağmen yasama yürütme ve yargının gücüyle yapmış olduğu icraatları olumsuz gidişatı engelleyemedi. Bunun üzerine Kemal Kılıçdaroğlu CHP ile Meral Akşener İYİ PARTİ arasında Cumhur İttifakına karşı Millet ittifakının ilk adımlarını attı.

MARTIN SONU BAHAR VE MİLLET İTTİFAKI

Bütün umutların kırıldığı bir zaman da 31 MART 2019 Yerel Belediyelerin seçimi ile Kemal Kılıçdaroğlu belki tarihin en büyük bedelini ödeyeceği bir risk daha aldı. Daha önce yapılanların özelikle Ekmeleddin İhsanoğlu’ nun Cumhurbaşkanı adayı olmasını isterken şimdide Ankara da Sağ kökenli Mansur Yavaş ile İstanbul da hiç kimsenin tanımadığı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere Hatay ve Birçok Büyükşehir ile başka il ve ilçelerde de riskli adaylar gösterdi.

Bu adayların ise devlettin bütün gücünü kullanan maddi ve manevi her türlü imkân baskı ve şantaja rağmen hiçbir yassa tanımadan sonuçları erken ilan eden bir zihniyetten yerel iktidarı almanın mümkün olamayacağına neredeyse kesin gözüyle başlangıçta bakılıyordu. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in geldiği alan ve verdikleri mücadelenin cesaret tecrübe ve halkın kazanma arzusu bir araya geldiğinde liyakatli kadro ve onun adayları hiç kimsenin tahmin edemeyeceği sonuçları beraberinde getiriyordu.

Seçim yaklaştıkça adeta bireyler Millet adına nefere dönüşüyor. Belediye Başkanları ise halkın güvenine vekil olan bir şehri emine dönüşüyordu.

Millet İttifakı- Başkan ve Halk üçgeninde hak yerini buluyor ve olmaz denilen umut yeşerten sonuçlar art arda geliyordu. Hataylı Berkay’ın ‘Her Şey Çok Güzel olacak’ tan Martın Sonu bahara dönüşüyor.

YERELİN MİLLİ 11 KİŞİLİK TAKIMI, SAHA VE MİLLET İTTİFAKI

Kısa kısa geçmeye çalışıyorum.

Alınan riskler zorunlu olmadıkça kesinlikle denenmemeli.

Alışkanlığa da dönüşmemeli.

Ancak her kararlı duruşta risk değildir.

Millet ittifakının geçmişten günümüze kadar getirdiği ve halkımızın sadece millet ittifakının mensuplarına değil bütün vatandaşlarımıza güven veren, Başta:

  1. Mersin Büyükşehir Belediyesi,

2.İstanbul Büyükşehir Belediyesi,

3.Ankara Büyükşehir Belediyesi,

4.Adana Büyükşehir Belediyesi,

5.Hatay Büyükşehir belediyesi,

6.Antalya Büyük Şehir Belediyesi,

7.Eskişehir Büyük Belediyesi,

8.Aydın Büyükşehir Belediyesi,

9.İzmir Büyükşehir Belediyesi,

10.Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi,

11.Muğla Büyükşehir Belediyesi,

‘nin

PANDEMİ döneminde ki uygulamaları. Hiç yakınmadan yürüttüğü projeler çağdaş ve sosyal demokrat belediyecilik anlayışıyla uluslararası kredilendirile bilinir itibarı ve son zamanlarda ki sel, yangın, çevre yağmalaması ile tarım, turizm ve sosyal yaşama olan katkıları ve sayılacak onlarca sebepten dolayı millet ittifakının güven veren kurumları olmuşlardır.

MİLLET İTTİFAKININ GENİŞLEMESİ VE 14 MAYIS

İşte yukarıda ele aldığım başlıklarla artık Millet İttifakı birçok yararlı oluşumun bir araya gelmesine örnek olmuş ve cesaretle ülke sorunlarına sahip çıkmanın adımları atılmıştır.

Cumhur İttifakının kendisi dışında hiç reva görmediği bir araya gelme ve çare arama uzlaşı ve anlaşmalara karşı takındığı tavır ve hasma ne davranışlara rağmen

Millet İttifakı,

Emek Ve Özgürlük İttifakı,

Sol İttifak,

Ata İttifakı Oluşmuştur.

MİLLET İTTİFAKI: Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu Sadece Millet İttifakı tarafından değil; Emek ve Özgürlük ittifakı, Sol İttifak ve birçok Parti Tarafından desteklenmektedir.

ATA İTTİFAKI: Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan kendi ittifakı,

MİLLET PARTİSİ: Cumhurbaşkanı Adayı kendi partisi tarafından desteklenmektedir.

09 NİSAN 2023 TARİH VE KESİNLEŞEN PARTİ VE ADAYLARIN SEÇİMİ

Artık şimdiye kadar olan eşitsiz seçim hazırlıkların eşitsiz sürecek olan en önemli dönemi başlamıştır.

Artık önümüzde ki 34 günlük aşamada yeni bir dönemi başlatmanın inancıyla nefesimizi hazırlayarak sandıklara gitmenin ve oluşacak her hile ve istismara karşı sandıkları korumanın kararlığıyla millet ittifakının adayı Kemal Kılıçdaroğlu için oyumuzu kullanacağız. Tatbiki milletvekilleri seçimi için de cumhur ittifakına bağlı partilerin karanlığına asla nefes aldırmayan tercihlerle tarihin çöplüğüne gömecek partilerin en kararlısına oyumuzu vereceğiz.

Daha sonra ki yazılarımız artık biraz daha güncel konulara ve bu konularda ki önemli hususlara yer vereceğiz.

Kalın Sağlıcakla