Ana Sayfa

berlinturkbanner

berlinturkbanner

SEMİR BOLAT

SEMİR BOLAT  |  BERLIN

semir_bolat@hotmail.com

YAZARIN TÜM YAZILARI

SEÇİLMİŞLERİN‘ PARTİLERÜSTÜ HİZMETLERİNİ SEVMİŞTİM’

SEÇİLMİŞLERİN‘ PARTİLERÜSTÜ HİZMETLERİNİ SEVMİŞTİM’

Başarı öyküleri ‘bağnazlık, haksızlık, hukuksuzluk’ karşısında ‘medeniyetten, haktan, adaletten’ yana söylemlerini cesaretle savunanlardan yana olmuştur.

‘Yeter Söz Milletindir’ Adanan Menderes,

‘Ne Ezilen Ne Ezen İnsanca Hakça Bir Düzen’ Bülent Ecevit,

‘Dört Eğilimden Birlik’ Turgut Özal,

‘Limon Gibi Sıkılmaya Razı mısınız?’Erdal İnönü,

‘Milli Görüş Gömleğini Çıkardık’ Recep Tayip Erdoğan,

Beğenirsiniz beğenmezsiniz siyasete başarıyı yakalayanlar farklı fikirler, doğru söylemler, çağdaş konulara uygun tavırlar ve çoğunluğun beklentilerine cevap veren davranışlarla iz bırakmışlar unutulmayanların arasında yer almışlardır.

Mersin Belediyesi 1873 yılında kurulduğundan bu yana Dünya medeniyetlerine açılan bir liman olarak dünyanın en çağdaş ve uzlaşıcı yapısıyla bütün ‘ayrık otlarına’ karşı sapasağlam durarak bu güne kadar gelmiştir.  Gelen bütün yerel yöneticiler ‘Dünyanın Medeniyet Limanı’ olan bu İl’e etki yaparak nüfuz kullanarak ve baskı ile tahakküm altına almak, nifak tohumu ekmek isteyenler olmuştur. Buna bilerek veya bilmeyerekten alet olan, yanılan veya istekle hizmet eden provokatörlerin de olduğu yakın tarihlerimizde de görülmüştür.

Sağ sol çatışmaları,

23 MART 2005 de bayrak yaktırma provokasyonları,

Kürt Türk kışkırtma girişimleri,

Alevi Suni mezhep kışkırtıcılığı,

Son olarak ta Limon üreticilerine destek amaçlı yapılan ve mesleğimizi kullanarak yaralayan kurgulama ve algı yaratan haberler

Aslında binlerce örnek vermek mümkündür.

Ama konuyu uzatmadan lafı 16 MAYIS OLAĞANÜSTÜ MECLİS Toplantısına getirmek istiyorum.

Bu toplantı Dünyanın CORONA ile mücadelede hayati önem taşıyan çalışmalar ve bu çalışmaların ilerde yaratacağı sorunların önceden tahmin edilemeyecek sebeplere yol açacağını düşünenler için çok önemlidir.

Bu durum:

1.Sağlık alanında sorumluluk alan yetkililere, (İl sağlık Müdürü, Başhekimler, Doktorlar.)

2.Ülke düzeyinde idareyi sağlayan Atanmışlara,(Vali, Kaymakam, Askeri ve Güvenlik birimlerine)

3.İl düzeyinde hizmeti amaçlayan Seçilmişlere,(Belediye Başkanları, Parti Başkanları, Meclis Üyeleri,  STK Meslek kurum kuruluş Dernek ve Muhtarları)

Olağanüstü hallerde, afetlerde, savaşlarda, hastalıklarda normal hayatın sürdürülemeyeceği hallerde görülen MÜCBİR SEBEPLER vardır.

Bu sebepler normal yasamda ki, koşul,  konfor, davranış, uygulama ve ileriyi görerek teamül ve prensipleri yürürlüğe sokma imkânı yoktur.

Hatta bu zamanlarda normal yasaları ve adaleti uygulamamak yeni kararlar ve yönetmelikler söz konusu olabilir.

Şimdi yukarıda ki başlıkları açalım.

1.SAĞLIK: PANDEMi sürecinde bütün doktorlar ne olduğunu bilemediği ve bütün dünyayı çaresiz kılan olaylar konusunda canını dişine takarak hangi anlayışla hizmet verir.  Gelen hastaları tedavi ederken para pul, din ırk, akraba yabancı, Mesai Terfi, tayin atamayı yâda bir cana mal olabilecek olan malzemelerin pahalı ucuz olduğunu düşünür mü bunu fırsat bilenlerin dayatacağı sen gazlı bezi maskeyi dezenfektanı israf ediyorsun etmiyorsun KAVGA VE SUÇLAMA zamanı mıdır?

Sağlık Hizmetlerinde böyle bir kavga olmadı. Yâda buna sebep olacak olanları sonraya bıraktılar.

2. DEVLET AMİRLERİ: Bütün Dünyada alınan tedbirlerin tüm ülkede uygulanması için ilimizde alınan kararların devlet adına hayata geçirilmesi ve vatandaşın her türlü güvenliğinden sorumlu olan Vali, Kaymakam Mülki Amirlere bağlı müdürlük ve temsilciler bu konuda bu sürece zarar veren uygulama ve aksamalarda bize yansıyan davranış ile sonuçlar yansıdı mı? Sokağa çıkma yasaklarını, Sosyal Mesafe kontrolü Güvenlik ve Emniyeti sağlama da yoruldum mesaimde yok kanuna uygun değil denildiğini duydunuz mu?

Büyük Şehir Belediye Başkanının bu zor günlerde Olağanüstü Meclis isteğinde Vali Ali İhsan Su Uygun gördü ve olabilecek en yakın tarihi belirleyerek bu toplantının yapılmasını onayladı.

Devlet i temsilen atanmış olan Mülki Amirler görevini yaptı.

3.SEÇİLMİŞLER BAŞKANLAR: Doğrusunu isterseniz herkese örnek olacak bir davranış biçimini gösteremeyerek Mersine yakışmayan bir tablo çizdiler. Beni en çok hayal kırıklığına uğratan da Sayın Mustafa Muhammet Gültak oldu.

Sayın Gültak Mersinde tarihi bir fırsat yakaladı. Türkiye’nin bütün önemli belediyelerinde oyunu düşüren önemli belediyeler de seçimi kaybederken Mersinin en önemli ilçesi Akdeniz’de seçimi kazandı. Mucize gibi seçimi kazanarak herkesi şaşırtan adeta şok eden bir sonuç aldı.

Sayın Gültak ile 27 EYLÜL 2019 tarihin de İÇEL TV de kendi programımda çok ilgi gören ve benimde takdir etiğim açıklama ve uygulamalarını sizlerle paylaşmıştım. Yakından tanımak fırsatı da bulmuştum. Başarısının nedenlerini ‘kısaca siyasi ayırım yapmadan, istihdam ve uygulama fark gözetmeden her yere ulaşmaya, demokratik, çağdaş, Mersin’in çıkarlarını gözeten ve Mersinlilere hizmet ederken, hiçbir baskıya boğun eğmeyen, çalışmalar yürütmek konusunda izleyeceği yolu’ ifade etmişti. Ben de takdir etmiştim.

 Hatta bu seçimi kazananlar PARTİLER ÜSTÜ HİZMET Anlayışını savunanlar olmuştur dedim.

 Çünkü Seçimi kazanan Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Vahap Seçer’de aynı şeyleri savunmuş ve her ikisinin de TBMM de farklı partilerin İktidar ve Ana muhalefet partilerinden Vekil seçilmiş olmalarının siyasi birikim tecrübe uzlaşıcı ve Mersine hizmet aşklarının beraberliğinden doğacak olan PARTİLER ÜSTÜ hizmet yarışının çok şey kazandıracağını düşünmüş söylemiş yazmıştım. Zaten her ikisinin Siyasi ağabeylik ve parlamenter tecrübesiyle diğer başkanları etkileyerek tüm mersinde yeni bir dönemin hizmet ruhu ile çok başarılı bir döneme gireceğini kazananın da tüm Mersin olacağını belirtmiştim.

Beni yanıltmayan bir dönem yaşandı. Eski başkanının uygulamaları ile DEVRİ SABIK yaratarak intikam yerine hizmete odaklanarak vakit kaybetmemek çok önemliydi. CUMHUR İTİFAKİ ile MİLLET İTİFAKI’ nın merkezi siyaset ve söylemlerinden uzak gerilim yaratmayan davranışları dikkate değerdi.  Mersin de ortak çalışmaların birçok alanında uyumlu ve çağdaş davranışlarla süren, dikkate değer örneği Mecliste çoğunluğu Sağlayan CUMHUR İTİFAKI nın MHP li müttefiklerince sürdürdüğü tavra karşı aldığı tavırdır. Bütçe borçlanması konusunda gösterilen engellemelere ve Merkezi Siyasi tavırların etkisi altında kalamadan Mustafa Muhammet Gültak’ın onay vermesi ve bütçenin onaylanmasıdır. Bu davranış adeta Mersinde herkesin saygısını kazanan ve PARTİLER ÜSTÜ söylem ve siyasetin dışında Mersinin önünü açan yerel belediyecilikte geniş görüşlülük sahibi bir davranışla bir sonra ki seçimlerde Mustafa Muhammet Gültak’ın Mersin Seçimlerinde önemli bir aday olacağını herkes dillendirmeye başlamıştı.

Ama maalesef MECLİS KURULU Toplantısın da Eczacı, Sağlık Eğitimi Almış, Parlamento tecrübesi, siyasi olgunluğu olan Sayın Gültak beni şaşırttı. Alçak gönüllü, doğru olanı hiç kimsenin etkisi altında kalmadan Mersin halkına hizmet etmeği amaç edinmiş olan Musatafa Muhammet Gültak Eczacılar haftası, PANDEMİ SÜRECİ, RAMAZAN AYI, 19 MAYIS YILDÖNÜM’ ünde herkesten daha dikkatli ve sorumlu davranması için birçok farklı ve gerekli sebebi vardı. Böyle bir zamanda eskiden olduğu gibi partisinin Meclis gurup başkanı sayın Ekmekçioğlu’ nun Mersinin bütün sorunlarından uzak Genel Başkanına methiyeler düzen siyasi bağnazlığına düşmeden güncel sorunlara uygun davranmalıydı. Sayın Tat’ın il başkanı olduğu zamanlarda Kendi seçilmiş başkanlarına toz kondurmayan beraberliklerinden intikam siyaseti ile aslında bütün Mersinlilere hizmet yerine partinin intikamını alan çabalarının da zamanı bu değil denilen bir davranış olmalıydı.

Neden çünkü halen MÜCBİR SEBEPLER ticaretten, eğitime, yaşamdan, siyasete en önemlisi sağlığın bir güvenlik hali olduğu bu zamanda sadece insanın yaşaması ve yaşatılması gereklidir. Aynı gemide olduğumuz bu zamanda gemiyi içinde ki bütün sorunlara rağmen normal şartların olacağı bir limana ulaştırmak olmalıydı. Bir liman olan Mersin de zaten olağan şartlarda bunun hesabını soran da olurdu bunun hesabını verende hiçbir yere kaçamazdı.

Sağlıkçılar görevini yaptı. Devlet Amirleri Görevini yaptı, Mersinin en büyük STK Kurum ve kuruluşları destek verdi açıklamalar yaptı dikkati çekti. Çünkü halen ne olduğu beli olmayan daha nelere sebep olacağı anlaşılmayan ötesinde neler bekliyor bilmediğimiz bir süreçteyiz. İşsizler, yetimler,engelliler,yaşlılar,Suriyeliler,esnaf,sanatkar,genç,ve popülasyonu her gün artan mağdur muhtaç ve ihtiyaç sahiplerinin geleceği tehlikede. Bu tehlike devam ederken Merkezi hükümet hiçbir şey yapamıyor maske dağıtımını bile beceremiyorken siyasilerin burada PARTİLERÜSTÜ davranarak özelikle bunu sağlık eğitimi almış Eczacı, mütedeyyin, Mersinli Yörüklerden, parlamenter tecrübesi olan Şehri Emin olan Mustafa Muhammet Gültak’tan bekliyordu.  Parti baskılarına ve yukarıdan gelen dayatmalara uygun vaziyet almadan şimdiye kadar gösterdiği vakur ve dirayetli kararlılığı gösteren kimseye psikolojiniz bozulmuş diyerek Doktorun bile cesaret edemeyeceği teşhisi eczacı kimliği ile REÇETE YAZMA İLE REÇETEDE Kİ İLAÇLARI SUNMAYI KARIŞTIRMAYACAKTI. Bu durum sağduyulu herkesi yaraladı. VAHAP SEÇERİ de yaraladı üzdü. Mersin Geçici bir dönem kaybına uğramıştır. Ama bana göre bu zor zamanda ki bütün yansımaların olanaksızlığından doğacak sorunların faturası PARTİLERÜSTÜ HİZMET yerine, Genel Başkanına hizmet tavrına girmiş bulunan Mustafa Muhamet Gültak’a kesilecektir. Çünkü MBŞB tüm ilçelerde hizmetleri ile bu zor günleri aşmak için elinden geleni yapıyor. Geliri düşmüş, Merkezi Hükümetin yardımdan ümidini kesmiş, devlet bankalarının faiz ve kredilerinin ertelemeye yanaşmadığı 10.000 işçiye maaş vermeye devam ederek hizmetin yürümesine çalışan VAHAP SEÇER yalnız bırakılmıştır.

Dolayısıyla Mersin Halkının sorunlarını görmek yerine partilerinin isteklerini yerine getirmeyi tercih etmişlerdir.

Vahap Seçer’in bu zor zamanda halka seçilmiş olarak hesap vereceği uzun bir zaman vardı. Paranın hesabını sağlık TEMSİLCİLERİ, devlet AMİRLERİ gibi SİYASİLERDE önümüzde ki dönemde MÜCBİR SEBEPLERDEN sonraya bırakarak yaşamak ve yaşatmak için bu zamana uygun bir beraberlik ruhu Mersine Çok yakışırdı.

İlk ikisi uygun davrandı ama seçilmişler bu fırsatı kaçırdı.

Umarım ki önümüzde ki, dört yılda Sayın, Gültak tekrar partiler üstü hizmetine geri dönerek Mersin’e olan rozetsiz hizmet anlayışı ve sözünü sürdürür.

Diyeceğim o ki Mersinde ben siyasilerin PARTİLERÜSTÜ HİZMETLERİNİ SEVMİŞTİM. 

Son mecliste ki kırılmalar önümüzde ki süreçte Mersine nasıl yansıyacak hep beraber göreceğiz.

Kalın Sağlıcakla.

 

‘’SEÇMENLER  ‘DUYGU’ İLE SEÇERLER’’,

‘’SEÇİLMİŞLER ‘MANTIĞI’ İLE HİZMET’’ EDERLER

Bir önceki yazımda Mersin ilinde seçimi kazanmış iki eski parlamenter yeni belediye başkanlık görevine layık görülen seçilmişle ilgili bir gelişmeye dikkati çekmeye çalıştım.

Biri Mersin Büyük Şehir Belediye Başkanı olarak seçilmiş olan Vahap Seçer.

Diğeri ise tüm Türkiye de yerel belediye seçimlerinde irtifa Kaybeden AKPARTİ‘nin mucize gibi Akdeniz ilçesinde kazanan Sayın Mustafa Muhammet Gültak’ tır.

Her ikisini seçimden bu yana takip ediyorum.

Seçilmiş olmalarından bu yana bir yıl geçti.

Tamamen farklı iki partinin adayları olmalarına rağmen aynı ifadeleri kullanmasalar da söylemleri aynıydı.

Seçimi kazanmaları halinde Merkezi siyasetten çok yerel siyasetlerin bir temsilcisi gibi davranacaklarını Mersin’in kalkınması menfaat ve çıkarları için rozetlerini çıkararak partiler üstü bir hizmet anlayışı ile siyaset yapacaklarını savunmuşlardı.

Seçim öncesi bu söyleme güvenen merkezileşen ve yerelden uzaklaşan bağnaz siyasilere karşı tavır gösteren seçmenlerin yaşadıkları ‘duygular’ onları seçmeye ve göreve getirmeye dair oy kullandı.

Çünkü yerel bir geçmişleri yoktu. İcraatlarına bakarak değil söylemlerine ve izleyecekleri yolu anlatma ve gelecekte yapmak istediklerinin MERSİN için yararlı olacağını düşünerek tercih yaptı. Memleketleri için duygusal davrandılar.

Vahap Seçer göreve geldiğinden bu yana:

  1. Partisinin içinde ki bu anlayışı benimsemeyen zihniyete karşı mücadele verdi.
  2. Merkezi hükümetin seçimden önce tehdit ederek muhalefetin adaylarını seçerseniz hizmetler aksar diyenlere karşı doğru bir yol izlemeye çalıştı.
  3. Eski belediye başkanını sebep olduğu bütün günahlara rağmen başta Başkanlığını yaptığı MHP olmak üzere CUMHUR İTİFAKI ‘nın kendi değimiyle kumpasa getirilmeğe çalıştığı ve mahkemeler tarafından eli kolu bağlandığı zamanlarda sesini çıkarmayan Kocamaz’ın ortaya çıkması tesadüf değildir. Buna rağmen dik durdu.
  4. Son Seçilmiş olan bütün ilçe başkanlarıyla kendi partisinin başkanlarından farklı olmayan bir anlayışla işleri yürütmeye özen gösterdi.
  5. Hiç kimsenin işinden olmamasını sürdürülen kara propagandaya rağmen işini yapanların işini sürdürmesine ama liyakat çerçevesinde olmayanında kardeşimde olsa gözünün yaşına bakmayın dediği bir hizmeti yerleştirdi.
  6. Kendisinin seçilmiş bir başkan olarak Türkiye Belediyeler Birliğinin bir üyesi olduğunu hatırlattı. Ama bu birlik gereğini yapmadı.
  7. Mersin ilinin bir başkanı olarak tüm seçilmiş başkanlarla birlikte Cumhur Başkanı ve Hükümetin ayırım yapmadan eşit muamele görmesini ve CB’ nın randevu talebini defalarca yeniledi.
  8. Yerel çalışmalara ağırlık verdi.Merkezi siyasi polemiklere girmedi.
  9. Pandemi sürecinde önce insan anlayışı ve parasını idareli kullandı.
  10. Bu olağanüstü şartlarda hiçbir hizmet insanın yaşamasından daha önemli değildir diyerek bütün büyük proje yatırım ve ihaleleri durdurdu.
  11. Kendi hakları ile bağış toplama ve bedava hizmetlerin halka sunulması sürekliliği engellendi.
  12. Mersin üreticisini en önemli sorunu olan Limon sevkiyatı için algı kurmacısı ve propagandası ile yıpratılması denendi. Ama o küsmeden devam eti.
  13. Seçildiğinden bu yana şov yapmadı. Bütün imkânlarını sadece önünü göremediği bu sürecin ilerde nelere yol açacağını bilmediği olağan üstü koşulara hazırlıklı olmak ve vatandaşını ‘değil namerde merde bile muhtaç’ etmemekti.

Burada anlaşılmayan bir sorun var.

Olağanüstü koşularda öncelikli olan hangisidir. Birde böyle düşünerek ve karar verin.

Bütün siyasilerin ve seçmenlerin bu soruyu cevaplaması gerekir. Gerçekçi ve halkından sorumlu olanlar duygusal davranabilirler mi?

Gerçekçi davranan bir seçilmiş DOĞAL AFET, SAVAŞ, PANDEMİ vb olağanüstü zamanlarda ki rahatlılık içinde hiçbir riski göze almadan kendini olağanüstü koşularının idarecisi yapabilirimi. Düşünün ki Allah esirgesin hiçte temenni etmediğimiz şartlar bundan daha kötü bir durumda gelişirse bu gün maske bile veremeyen Merkezi Hükümetin yarın katkısı ne olabilir.

Bütün bunları düşündüğümüz zaman İnsanların Ekmek bulamadığı nefes alamadığı ilacın aşının yaşamı tehdit etiği bir zamanda SEÇİLMİŞLERİN bunları sağlaması insanını yaşatmasının öngörüsü ile mümkündür. ‘Binde bir ihtimal’ bile olsa o zor günler için kaynak bulmak mevcut kaynağı buna harcamak ve ilerde oluşacak zorluklar içinde diğer bütün yatırımları, harcamaları kısmak ve sağlıklı günlere dönüldükten sonrada kaldığı yerden devam etmek en büyük sorumluluk ve bu sorumluluğa uygun davranmaktır.

Şimdi düşünün ki karşıdan bütün bentleri aşarak gelen bir tsunami var. Birde bu tsunamiden halkını korumaya çalışan yetkilinin zaman imkân ve yaşam için kullanmak istediği sorumluluk yetkisini tamda böyle bir zamanda sürünceme de bırakarak tedbir almaması nasıl karşılanır.

Vahap Seçer olağanüstü meclis toplantısında borçlanma konusunda her kuruşun hesabını verdi. Herkes de biliyor ki bir taraftan borç yükünü azaltan borcunu ödeyen ama bütün bunlara karşılık PANDEMİ sürecinde yaşamı çekilmez hale getiren koşullarda ihaleleri yatırımları durdurdu. Zor koşuların devam etmesi halinde bu koşulların açacağı zorlukları aşmak için güven ve yetki ile halkına hesap verebilme sorumluluğundan kaynaklanmaktadır. Bunu yaparken de yanlış bir iş yapmadan kendinden emin geçmişte gösterdiği çekimserlikten uzaktı. Doğru işler yaparak ve bu işleri hayata geçirerek ileriyi gören tavrıyla Ankara’dan idare edilmenin partili ve merkezi telaşı yoktu.

Borçlanma yetkisinin kabul edilmemesinin yaratacağı sonuçlar şartlar olağan hale gelirse sorun yok.

Zaten boşa harcanan bir tek kuruş yok.

Kaldığı yerden devam eder.

Ama ya olağanüstü şartlar devam ederse o zaman ne olacak. Metro, yol, asfalt, kavşak ihaleler projeler yatırımlar mı diyerek yaşayacaksınız.

Yada Vahap Seçer ve onun gibi düşünenlerin ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ düşüncesi ile insanına ekmek, ilaç, aş, v.b hizmetler alınan tedbirlerin öncelikli olduğunu düşündüğü gerçeklerle mi yaşayacaksın.

Yaşamın olmadığı yerde yapılar ne işe yarar.

Sayın, Mustafa Muhammet Gültak maalesef merkezi REİS anlayışına daha fazla direnemedi. Parti Gurup Başkanının yaptığı konuşma, MHP li Tat’ın Devri Sabık zihniyeti ve Kocamazın el insaf dedirten uygulamalarından Seçer’in sorumlu tutulması, Gültak’ın geleneksel duruşunu etkiledi. Mikrofonu eline alarak bir ileri bir geri arena dövüşçüsü gibi konuşması yaptığı psikolojik tahlile dayalı hitap, bir eczacının partiler üstü tavrına uygun ve yapıcı bir siyaset değildi. Bundan sonra ne zaman partiler üstü bir tavır gösterse mecliste ki davranışı kendisine dayatılacaktır öğle olması istenecektir. Böyle olmasının önünü açmış oldu. Ayıca etrafında ki yandaş medya da bunu salık veriyor ve dozunu artırmak için teşvik ediyor. Artık TV programlarına bile AKPARTİ il başkanı yâda bakanla çıkacak ve merkezci geleneğine uymak zorunda kalacaktır.

Umarım yanılırım ve eski yapısıyla devam eder, kazanan Mersin olur.

Kalın sağlıcakla.