Ana Sayfa

berlinturkbanner

berlinturkbanner

SEMİR BOLAT

SEMİR BOLAT  |  BERLIN

semir_bolat@hotmail.com

YAZARIN TÜM YAZILARI

TÜRK HALK MÜZİĞİ ŞENLİĞİ: MBŞB, MGC VE KOROLAR

Denizler binlerce akarın son durağıdır.

Halklar insanın yoğrulmuş zenginliğinin biçimlenmiş bütünüdür.

Ülkemiz hem denizlere ulaşan akarsuları ve bu akarsuların taşıdığı suların zenginliği ile çevrili olmanın coğrafik bir görkemine sahiptir.

Hem de bu sahip olmanın bütün nimetini taşır.

Dereleri, ırmakları, çayları, nehirleri doğan ve yol alan kıvrımlarından, içine karışan alüvyonla da, son yerine kadar da karışım, değişim ve artmaya yüz tutan bir yolculukla son durağa ulaşırlar. Bu farklı doğan ve dökülen yerlerde farklı denizlerin oluşmasına sebep olmaktadır. Örneğin renkleri, tuz miktarları, esintileri, yayılma alanları, içlerinde yaşama sebep olan deniz canlıları, bu faklılıkların zenginliğini de sunmaktadır. Kıyısında yaşayan canlıları da etkiler çeşitlerini yapılarını sertlik ve renklerini ile hayata tutunma karakterlerinden yaşama veda etme sonuna kadar çok ayrı bir ömürle veda ederler. Karadeniz de ayrı, Marmara da ayrı, Ege de Ayrı, Akdeniz de Ayrı, ‘Van’ *da ayrı.

 

Halklarda yaşadığı topraklarda var olmanın özelikleri ile başlayan serüvenleri daha sonra onların göçleri yâda onlara yeni katılan göçmenlerin katılımıyla etkileşimden kaynaklanan bir hayata tabi olurlar. Bunların bir kısmı daha önce bu topraklar da yaşayanların bıraktıkları her türlü mirasla alışkanlıkların, adetlerin, örf kuralarının, ilkel devlet biçimine geçişle sınıf mücadelesine tanık olan bir döneme girilmiştir. Köleci sisteme neden olan yaşam biçimlerinden yola çıkarak bakıldığında bir aile yaşamından sürü, klan, kabile, aşiret, beylik, derebeylik dönemleri, feodal devlet, daha sonra da kapitalist devlet ile bunların arasından sanayi devrimini tamamlayarak emperyalist devlete dönüşenlerin elde etikleri güçle sömürgeci devlete dönüşenler olmuştur.

Bunları neden anlattık çünkü bir insanın içinde yaşadığı toplum salt kendine has sebeplerle şekil almaz ve başına buyruk yaşamaz. Bir taş gibi sabit ve sert. Bir su gibi sıvı ve akan değildir. Bir ağaç gibide çakılı, türlerinin geçmişi neyse ona tabi olan bir geleceği vardır. İnsan ise  Anne ve babasının ailesinin öğrettikleri binlerce yıl önceden başlayan ve binlerce ırkın geleneğin bitkinin eşyanın ve yiyeceğin kendi genlerine ve beyin hücrelerine aktardığı damarlarında akan kandan parmak izlerine kadar etki yaratan farklılıklardan mayalanmış yoğrulmuş son yaşama biçimi ve kültürünü elde bir sosyal yaşama kavuşmuştur.

İşte bunların en modern ve ideal biçimi sosyal yaşama biçimi halktır. Dünyada bu sosyal yaşama sahip olan ama yukarıda anlattığım dünyada olduğu yere has fark gösteren yaşamlar vardır. İspanyol, Amerika, Afrika, Avustralya, Yeni Zelanda, Çin, Hindistan, İngiliz v.s

 

 

 

Bizimde Anadolu başta olmak üzere Rumeli bölgesinde yer alan ve halkımızın binlerce yıldan başlayan ve yine yukarıda anlattığım geçmiş ve serüvenlerden yola çıkarak gelen bir yaşamı vardır. Yine geniş topraklar üzerinde farklılık gösteren kıyıya yakın veya uzak dağlık veya ovada, şehirler veya kırsalda yaşamını sürdüren ve buna bağlı, kültürlerden kaynaklanan zenginlikleri mevcuttur.

Bu Halk yaşamının zenginliklerinden olan THM çok önemli bir yer tutar. Sözlü ve sözsüz olan saz eserleri THM denilen bir müzik sanatına dönüşerek günümüze kadar gelmiştir. Âşık adı verilen Ozanların sazları eşliğinde dile getirdikleri duygu ve düşüncelerle bireysel gezginlerin dolaşarak yaydıkları gelenekler daha sonra önemli bir iletişim aracına dönüşüyor. Sözler sazlar ve tavırlar güçlü düşüncelere dönüşüyor. Halkın duygularına hem tercüman oluyor hem de onlardan beslenerek aşkta kavgada ve düşüncede öncülük ediyorlar. Önce anonim söz ve derleme müzik ile şehirlere de taşınan bu eserler yüzlerce yıl önce başlayan halkın sözlü ve sazlı eserlerinden çocuğun doğumundan, gelişimine, üzüntüsünden, sevincine, ağıt ve ezgilerle, moral ve coşkuyla söylenen marşından, ölümüne kadar çok önemli bir değer olmuştur.

Buna da Türkü adı verilmiştir.

İşte geçen Hafta çalışmalarına daha önceden başlanmak istenilen ama bir türlü adım atılmayan TÜRK HALK MÜZİĞİ konserleri benim TV Programı yaptığım konuklarımın arasından THM İle ilgilenen sanatçı ve şef arkadaşlarımın bir kısmı ile yaptığım sohbetler neticesinde bu işe çok emek veren Hasan Ekinci ile bir araya geldik. Yapmak istediklerini ve hayali olan çalışmaları anlattı. Bu aslında benimde ilgimi çekti ve zaten bu konularda folk halk yaşamı ve kültürü hakkında bir geçmişim vardı. Ama THM Bu alanın içinde bambaşka bir derya ve uçsuz bucaksız bir membası vardı. İşin içinde Müzik ve Türkü olunca bunun müzisyen, eğitim, yorum ve halkla buluşmasına kadar alınacak yolda bilgi birikim ve amacı olanlarla devam etmek gerekirdi. Hasan Ekinci ile bu konuda amaçalarımız ve hedeflerimiz uyuştu. MGC Cemiyeti başkanı ve Türkü dostu olan R Kaya Tepe ile aldığımız randevu sonucu ona anlattığımız projeye çok sıcak bakmakla kalmadı bize hem destekleyici olmak hem de TV kanalarında izlenmesi için kanaları açacağını söylemesi bize olan güvenini ve cesaretini gösterdi. Şimdi artık çok yakın dostum ve halkla iç içe olan Bedrettin Gündeş’e gelişmeleri aktararak MBŞB Kongre merkezinde salon desteği istediğimde o ise bana çok daha fazlasını sundu. Hem salonların tahsisini hem de bu işe canı gönülden destek veren ‘halk deyince akan suları durduran’ başkan Vahap Seçer’in hedefleri arasında yer aldığını çekinmeden belirterek MBŞB ile Kent Konseyinin de destekleyici olmasını sağladı.

Artık bizim istediklerimizin çok fazlasını elde etmenin şoku ile dostum Hasan Ekinci ile birlikte heyecan ve telaşa kapıldık. Gece gündüz çalışarak ‘kılı kırk yaran’ bir hassasiyetle Korolara çağrı çıkardık. PANDEMİ Koşularından dolayı çalışmalar yapamayan koroların mazeret bildirmeleri üzerine çalışmalar yürüten korolarla bir araya gelerek oluşturduğumuz MERSİN 1. AMATÖR ŞENLİĞİ şansız bizi aşan nedenlerden dolayı 2 defa ertelenerek bir defada salon kullanımının Resmi talep üzerine tarih değişikliği yapılmasına rağmen şeytanın bacağını kırdık. Bütün bu aşamalardan sonra 21 ŞUBAT 2022 Tarihinde Pts Günü halkla buluşmayı sağlayan konseri gerçekleştirdik. Son konser ise 28 Şubat 2022 Tarih ile Deniz’in doğum günü, halkın yeni parlamenter umudu için imzaların atıldığı kışın son baharın ise ilk günü sona erdi. Çok anlamlı bir tesadüftü.

Buna katkı sağlayan:

MBŞB ve Değerli Başkanı Sayın, Vahap Seçere,

MGC ve Değerli Başkanı Sayın, R Kaya Tepe’ye,

MBŞB Kent Konseyi ve Değerli Başkanı Sayın, Ayferi Tuğcu’ ya,

MBŞB Basın yayın ve halkla ilişkiler Daire Başkanı Sayın, Bedrettin Gündeş’e,

İle bu şenlikte çalışmaları ile sahne alarak halka buluşan ve ilkini gerçekleştirmenin onurunu yaşayan ve yaşatan:

EKİNCİ KÜLTÜR VE SANAT DERNEĞİ ile Şef: Hasan EKİNCİ,

TURNALAR THM KOROSU ile Şef: Ahmet ÖZER,

YARENLER THM KOROSU ile Muammer SAKIZ,

EKİN MÜZİK ATÖLYESİ ile Şef: Ercan Rende,

Olmak üzere, Korolarda yer alan, korist, sazende, teknik ekip ile salonda yer alan ve ekranları başında bizi izleyen binlerce TÜRKÜ DOSTU ve HALKIMIZA Teşekkür ederiz. Yayınları yapan TV Emekçilerine ve Medya Basın mensuplarına da teşekkür ederiz.

Önümüzde ki yılda yeni bir THM Şöleninde buluşmak sözüyle; görevlerini yapan ve yeni görevler almak isteyen THM Koroları ile Türkü severlerle buluşmak ümidiyle Türkü Tadında bir yaşam diliyorum

Kalın Sağlıcakla.

*Van: Doğuda Deniz olarak kabul edilir.