İnsanız haliyle sinirlendiğimizde ağzımızdan çıkan kelimelerin bazen haddi hesabı olmuyor. Ağıza da fren sistemi gerekiyor bazı bazı, ama bazen o fren sistemini ne aklımız, ruhumuz, ne de dilimiz kabul ediyor.
Akıyor dere gibi dilimizden, ne oluyor? Hak edene, hak ettiği hitap şeklini vermiş oluyoruz. Kibarlık, efendilik, asillik falan şimdi arkadaş o kişiden kişiye değişir. Karşındaki kişi hiç bir nezaket kuralına uymuyorsa hele bir de, senin en değerline dil uzatıyorsa...
" Zottirik "diyorum ben böylelerine... Özellikle Adana taraflarında çok kullanılan bir sözcük. Sevgili Adanalıların yüreğine sağlık, salverin gitsin zottirikleri... Yani anlamış bulunuyorsunuz zottirik, işe yaramaz, gereksiz, adam olmayan ama kendisini topluma işte tam da böyle gösteren kişi demek; esasli olmayan, özensiz, temelsiz, dandik kişilik...
Neyle bağlama yapacağımı, yazının akışının nereye varacağını merak ediyorsunuz, anlatacağım efendim;
Unesco'nun; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün evrensel düşünce ve uygulamalarını işaret ederek, tüm dünyaya örnek gösterdiğini hepimiz biliyoruz. Bilmeyenler de bilsinler...
Tüm dünyaya çağrı yaparak onun insanlığa örnek olduğunu ilan ediyorlar.
Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk... Uluslararası barış ve insanlık yolunda gayret göstermiş bir liderdir.
Olağanüstü bir devrimcidir, emperyalizme kafa tutmuştur. Sömürgeci bir anlayışa gitmesi için yol göstermiştir. İnsan haklarına değer veren, insanlar arasında dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden hepsini tek çatı altında toplayan bir liderdir.
Hepsinden önemlisi büyük ve eşsiz bir devlet adamıdır; Gazi Mustafa Kemal Atatürk!
Bütün insanlığın ve dünyanın saygısını kazanmak her babayiğidin harcı değildir. Atatürk bunu başarmıştır.
Şimdi işte sizler zottirik kelimesi ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün niçin aynı yazıda paylaştığımı daha iyi anlamışsınızdır.
Bazı kendini bilmez zottirikler, bırakın onun yanından geçmeyi, tüyü bile olamazlar. Google da ve neredeyse elimin altında olan tüm kaynaklara baktım, Time Dergisindeki gerçek anlatımını bulamadım, merak etmeyin o noktaya da değineceğim, sevgili arkadaşlar...
Dünyaca ünlü ve varlığını halen sürdürmekte olan ünlü Time Dergisi 24 Mart 1923 tarihinde, Atatürk'ü ilk kez kapağına taşır. Time Dergisi; Türkiye'de Millet Meclisinin açılması, milli egemenlik esasına dayalı henüz adı konulmamış bir Cumhuriyet'in kurulması ile ses getiren Mustafa Kemal Paşa'yı şöyle tanımlıyor.
" Türk nerede kendisinin efendisidir" deyimine; Türk karşıtlarının cevabı olan "cehennemde" yanıtını kaldırıp " TÜRK TÜRKİYE'DE VE BÜTÜN DÜNYADA KENDİSİNİN EFENDİSİDİR..." konumuna getiren, önceki haksız tanımlamayı silen ve Türk'ü yalnızca kendisinin yani Türk'ün efendisi ve başkaca efendi tanımayan bir ulus haline getiren liderdir Atatürk'tür.
O, hiç şüphesiz modern tarihin en büyük isimlerinden biridir ve şimdi Türkiye'nin kazandıklarına sahip çıkmayan azimli biri olarak Batı'nın gizli güçlerine karşı duruyor."
İşte böyle tanıtmış Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Time dergisi... Araştırdım bu haliyle bile tam çıkmamış Türk basınında, yayınlanan dergilerde... Bunu bile kesip biçip istedikleri gibi yayınlamışlar.
Şu güce bakar mısınız? Vurguladığı anlatıma!
Hala kuyruk acıları bitmemiş, yaptıklarını yok sayarak, değersizleştirerek, sahte algılarla yol almaya çalışıyorlar. Batı'nın gizli güçleri, Tİme Dergisi bile itiraf etmiş hala savaşıyor ve utanmıyor yenilmekten... Üstelik acınası bir şekilde sırıtıyor yaptıkları.
Karar verdim artık bu zottiriklere gülüp geçeceğim sadece...
Adamın kralına bak yaaa...
Türk cehennemde diyenlere; "Türk Türkiye'de ve
bütün dünyada kendisinin efendisidir...
" Diyebilmektir nokta, tarihe kazınabilmektir nokta! Yok böyle bir duruş, bakış, yaratış...
YanıtlaYönlendir